İçeriğe geç

Kamer Vakfı kurucusu kimdir ?

Kamer Vakfı’nın Kuruluş Hikâyesi: Bir Kadının Umuduyla Yazılmış Destan

Merhaba sevgili okur, bugün seninle bir kadının cesaretiyle başlayan, küçük bir fikirle yola çıkan ve zamanla umut taşıyanlara kucak açan bir hikâye paylaşmak istiyorum. Bu hikâye, namı diğer KAMER Vakfı’nın doğuşunun ardındaki ruhun hikâyesidir.

Hayallerin Kışıyla Başlayan Yolculuk

Bingöl’ün sessiz bir sabahında doğmuştu Nebahat. Öğretmendi; hem köylerde hem şehirde “küçüklere ışık” olmaya çalıştı. En derin yaraları görmek için uzaklara gitmeye çok da gerek yoktu; yaralar evin içinde, mahallede, baktığımız aynada bile gizliydi. Nebahat’ın kalbi, şiddetin sıradanlaştığı evlerde titriyordu. O titreyen her kalbe dokunmak istiyordu.

Zaman ilerledi, Nebahat yalnız değildi. Eşinden, arkadaşlarından, yurttaşlardan gelen hikâyeler büyüdü, acılar çoğaldı. Ona göre, çözüm sadece yasa değiştirmek değildi; zihniyetin dönüşmesiydi. Bir gün düşündü: “Kadınlar yalnız bırakılmamalı; onlar birbirine kol olmalı, dayanışmayla güçlenmeli.”

Erkek Zihniyetle Kadın Kalbi Buluştuğunda

Bu hikâyenin bir diğer kahramanı da Emre’ydi. Mantıklı, stratejik düşünen bir adam. Analiz yapar, adım adım ilerlerdi. Nebahat onunla vakit geçirdiğinde, Emre de duyuyordu sessizlikteki çağırtıyı. “Nasıl destek olabilirim?” diye sorardı her seferinde. O anlarda Nebahat durup söylerdi: “Bazen düşünmek değil, dinlemek çözüm olur.”

Emre, her vaka karşısında formül arardı; ancak Nebahat’ın yanında fark etti ki bazı yaralar formülle çözülmez, sabırla, sevgiyle yaklaşılır. Böylece vakıf fikri şekillenmeye başladı — sadece belki bir yapı değil, bir kültür değişimi aracı.

Kamer Vakfı Nasıl Doğdu?

1996’da hayal tohumları toprakla buluştu. Bir anket çalışması yürütüldü; ihtiyaçlar, umutlar, direniş sesleri toplandı. Ardından 1997 yılında Kadın Merkezi Eğitim, Üretim, Danışma ve Dayanışma Vakfı (KAMER) resmen kuruldu. :contentReference[oaicite:0]{index=0}

Kurucusu kimdi? İşte bu ışığın adı: Nebahat Akkoç. :contentReference[oaicite:1]{index=1}

Nebahat, yalnızca bir vakıf kurmadı; Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kültürel sınırlar içinde ezilen kadınlara nefes alanı hazırladı. KAMER, yalnızca kadınlara değil, topluma açık bir aynaydı: geleneklerin gölgesinde kalan her sesi görünür kılmak için kurulmuştu. :contentReference[oaicite:2]{index=2}

Direnç, Dayanışma ve Değişim

Açılan her kadın merkezi, kurulan her hukuk görüşmesi, yürütülen her eğitim programı Nebahat’ın küçük hayalinden doğdu. Emre gibi düşünen bir gönüllü ya da Antep’te, Siirt’te bir kadın arasında kurulan gizli bağlar, KAMER’i büyüttü. Zor günler oldu; tehditler, baskılar, “ne işiniz var” soruları… Ama Nebahat’ın sesi başından hiçbir zaman titremedi.

O ses, bazen bir kadının gözyaşında duyuldu, bazen bir kucakta, bazen bir meydanda haykırıldı: “Kadına yönelik şiddet susturulamaz.” KAMER, bugün 23 ilde kadın merkezleriyle eserlerini sürdürüyor. :contentReference[oaicite:3]{index=3}

Kimdir Nebahat Akkoç?

1955’te Bingöl’de doğdu. Öğretmenlik yaptı; sendikal faaliyetlere katıldı; kadına yönelik şiddetle tanıştı. O, yalnızca bir kurucu değil; bir semboldür; diriliştir. 2015 Anne Klein Kadın Ödülü’nü, 2019 Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nü aldı. :contentReference[oaicite:4]{index=4}

KAMER’i kurarken düşüncesi şuydu: toplumsal değişim, yalnızca kadınların değil, herkesin dönüşümüyle mümkün olur.

Bu yazıyı okurken, bir kadının yalnız kalmamasını düşün — Nebahat’ın kurduğu o vakıf, hem yalnızlığı kırdı hem umudu çoğalttı. Ve belki senin yorumun, bir başkasının eli olabilir.

::contentReference[oaicite:5]{index=5}

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir